15 Haziran 2010 Salı

Kaçamak


Her gün okul, sınav, staj, iş derken bütün bu sıkıntıdan günü birlik bir kaçamak öneriyorum. Sabah erkenden yola çıkın. İstikamet; Ağva. Arabaya benzin, çantaya fotoğraf makinesi ve eğlenebileceğiniz dostlarınızdan başka yanınıza almanız gereken pek de bir şey yok. İstanbul'a 100 km olan bu minik cennet gerçekten insana huzur veriyor. Yol boyunca etraf hep ağaç ve orman. Yaklaştıkça Karadeniz ara ara kendini gösteriyor. Bir yanında Yeşilçay, diğer yanında Göksu dereleri bulunan Ağva, yeşilin bin bir tonu içerisinde insana rüya tadı veriyor. Gitmenizi tavsiye edeceğim yer Green Lime. Büyük bir bahçeye sahip, göl kıyısında, masal gibi bir motel. Bahçesinde son derece keyifli bir hamak, çimenlere atılmış kocaman yastıklar, beyaz örtülerle çeverelenmiş localar var. Burada omletli menemenli, reçelli peynirli, sağlam bir kahvaltı etmek mümkün. Aktivite arayanlar için de, gölde gezmek için deniz bisikleti ve büyükçe bir kayık mevcut. Macera arayıp kayığı tercih ederseniz yorulmamaya dikkat edin çok da kısa bir yolculuk değil! Göl boyunca diğer motelleri, ağaçları, kaplumbağaları görebilirsiniz. En güzeli de en sonda, gölün bitişine doğru geldiğinizde, gölün sığılaşarak denizle birleştiği mükemmel manzaraya tanık olabilirsiniz. Günü burada geçirdikten sonra akşam yemeği için mangal en iyi tercih gibi. Kendin pişir kendin ye yapabileceğiniz bir sürü yer var. Hepsi de yine göl kıyısında. Bana sorarsanız, mümkün olduğu kadar denize yakın bir yere gidin ki hem göl kenarında mangal yapma keyfine varın, hem de denizi, sahili görebileceğiniz bir manzaraya sahip olun. Günbatımını izleyerek Ağva'ya veda etmek de en güzeli. Akşam yola çıktığınızda o tatlı yorgunluk, günü birlik kaçamağın sizde bıraktığı ufak tebessüm oluyor. Şiddetle tavsiye ediyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder